MERHABA NASIL GİDİYOR ARABA...
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Beynimiz hakkındaki bazı gerçekler....

Aşağa gitmek

Beynimiz hakkındaki bazı gerçekler.... Empty Beynimiz hakkındaki bazı gerçekler....

Mesaj  Admin Paz Ağus. 17, 2008 8:56 pm

Beynimiz hakkındaki bazı gerçekler....

İngiliz
bilim insanları Sandra Aamodt ve Sam Wang, yeni çıkan "Welcome to Your
Brain (Beyninize Hoşgeldiniz)" adlı kitapta beyin ve sinir sistemine
yönelik gözden kaçırdığınız, bilmediğiniz ayrıntıları sıraladı. İşte bu
ayrıntılardan bazıları...

Beyniniz, buzdolabınızın ampulünden daha az enerji tüketir:
Beyin
12 watt gücünde enerji kullanır, bu da iki muz yiyerek elde edilebilir.
Dikkatli ve yoğun düşünme esnasında harcadığınız enerji o kadar
küçüktür ki fark edilmez bile.

Sık yaşanan jet-lag hafızaya zarar verebilir
Sıklıkla
kıtalararası uçuş yapan insanlar beyin hasarı veya hafıza zayıflığı
yaşayabilirler. Muhtemelen bunun sebebi jet-lag sırasında çok fazla
stres hormonu salgılanması ve bu hormonların beyin lobuna ve hafızaya
zarar vermesidir.

Vardiyalı çalışmak jet-lag etkisi yapar:
Vardiya
usulü çalışan insanlarda da benzer bir risk söz konusu olabilir.
Çalışma saatlerinde sıklıkla meydana gelen değişiklikler, tıpkı sık
yapılan uçak yolculukları gibi, strese neden olmakta bu da vücut ve
beyin üzerinde hasar yaratmaktadır.

Gürültülü bir odada telefonla konuşmak zordur:
Cep
telefonunuz içinde bulunduğunuz odanın sesleriyle hattın diğer ucundan
gelen sesleri karıştırmak suretiyle beyninizin işini zorlaştırmaktadır.
Bu durumda beyniniz telefondaki arkadaşınızın sesiyle odadaki diğer
sesleri ayırt etmekte zorlanmaktadır. Telefonunuzun mikrofonunu
elinizle kapattığınız anda aslında içinde bulunduğunuz odadaki seslerin
telefona girmesine engel olduğunuz için ses karışımına engel olmakta ve
beyninizin işini kolaylaştırmaktasınız.
Video oyunları oynayarak pratik yap:
Dikkatinizi
aynı anda birden fazla şeye yöneltebilme yeteneği pratik yaparak
artırılabilmektedir. Bu konuda yapabileceğiniz pratik ise, pek çok
hedefe ateş etmek zorunda kaldığınız bir video oyunu olabilir. Bu tür
oyunlar dikkatinizi ekrandaki her alana yaymanızı gerektireceği için
olayları çabuk kavrama ve çabuk reaksiyon verme konusunda egzersiz
yerine geçebilir.
Tetris hariç:
Tetris
oynamak aynı etkiyi yapmaz çünkü tetris oynarken birden fazla noktaya
aynı anda dikkatini yöneltmek yerine sadece bir tek parçaya odaklanmış
oluyorsunuz. Ama bu şekilde bir düşünce tarzıyla çocuklara iyi bir
örnek olmadığınızı da bilmelisiniz.

Beynin bir şaka merkezi vardır:
Beyinlerinin
ön lobu (bilhassa sağ lobu) hasar görmüş bazı hastalar, yapılan
esprileri anlayamamaktadır. Genelde bunun nedeni, fıkra ya da espriye
konu olan imajları yeni bir perspektifle değerlendirme aşamasında
beynin normal fonksiyonlarını yerine getirememesidir. Bu türden
insanlar, anlatılan bir fıkradaki hikâyeyi takip edebilir ama fıkranın
sonunu nasıl bağlarsanız bağlayın asla komik bulmazlar.

O şarkıyı neden bir türlü hatırlayamıyorum?
Beynin
‘sıralı hatırlama’ fonksiyonu sayesinde günlük işlerimizi
sürdürebiliyoruz. Bazen bir şarkı veya şarkının bir bölümü aklınıza
takılır kalır, bir türlü hangi şarkı olduğunu hatırlayamazsınız. Hemen
beyninize başka bir sıra verin. Muhtemelen beyniniz ‘dağınık hafıza
kalabalığı’ içinde o unuttuğunuz şarkıyı hemen hatırlayacaktır.

Güneş ışığı hapşırmanıza neden olur:
Parlak
güneş ışığına bakan pek çok kişi hapşırır. Niçin böyle bir refleks
vardır ve nasıl çalışır? Hapşırma genellikle ‘rahatsız edici’ bir
unsurun uyarısıyla tetiklenir. Normalde parlak güneş ışığının yalnızca
göz bebeklerinin küçülmesini tetiklemesi gerekirken burun kaşındıran
impulsları da aynı şekilde etkiliyor. Gözbebeklerinin küçültülmesi
sinyali bu nedenle bazen hapşırmaya neden oluyor.

Kendinizi gıdıklayamazsınız:
Oturduğunuz
sandalyeyi veya ayağımıza giydiğimiz çorabı –özellikle onları
düşünmediğimiz sürece- hissetmeyiz ama omzumuza dokunan bir el hemen
bizi irkiltecektir. Gıdıklanma hissi abartılmış bir refleks olmakla
birlikte, eğer size dokunan gene size ait bir organsa, beyin bu
gıdıklanmanıza değil, dokunduğunuz organdan (mesela elinizden) gelen
hislere öncelik verecektir.

Esnemek beyni uyandırır:
Esneme
aktivitesini uyku hali veya sıkılmış olmakla ilişkilendirmemize rağmen
esnemenin fonksiyonu uyandırmaktır. Esneme, daha fazla miktarda havanın
ciğerlerimize dolmasına neden olacak şekilde kas gruplarını çalıştırır
ve kanımızdaki oksijen oranını hızla yükselterek bizi uyandırır.
Esnemenin, vücut tarafından tam uyanıklığa erişmek amacıyla başlatılan
bir hareket olduğunu düşünün. Ve esnemek bulaşıcıdır. Odada bir kişi
esnerse diğerleri de esnemeye başlar.

İrtifa arttıkça beyin garip resimler görür:
Pek
çok dinin hikâyelerinde yüksek yerlerde görülen özel görüntüler
anlatılır. Mesela Hz.Musa Sina Dağı’nda ‘yanan bir çalı’ görmüştü. Hz.
Muhammed ise Hira Dağı’nda Cebrail’i gördü. Genelde anlatılan ruhsal
deneyimlerde yabancı bir varlığın hissedilmesi (sesinin duyulması) bir
şekil görme veya çeşitli ışık demetleri ve huzmeleri görüldüğü ve korku
duyulduğu ortak olarak belirtilmiştir.

Oksijen düşer, halüsinasyon başlar:
Bunun
nedeni genelde yerden yükseldikçe havadaki oksijen oranının düşmesi ve
beyne daha az oksijen gitmesidir. 2 bin 400 metre yükseklikten daha
yukarı tırmanan dağcılar görünmeyen bir takım varlıkları
hissettiklerini, kimisi ise yanlarındaki arkadaşlarının vücudundan ışık
yayıldığını ve bazen sebepsiz yere korkuya kapıldıklarını
bildirmişlerdir.
Admin
Admin
Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 114
Kayıt tarihi : 10/08/08

http://health100.eniyiforum.net

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz