MERHABA NASIL GİDİYOR ARABA...
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

BEYNİMİZ KEŞFEDİLMEYE DEVAM EDİYOR

Aşağa gitmek

BEYNİMİZ KEŞFEDİLMEYE DEVAM EDİYOR Empty BEYNİMİZ KEŞFEDİLMEYE DEVAM EDİYOR

Mesaj  Admin Paz Ağus. 17, 2008 8:56 pm

BEYNİMİZ KEŞFEDİLMEYE DEVAM EDİYOR

Otomobilinizde direksiyonun
başında ayağınız bir yandan gazdan frene, frenden gaza giderken, bir
yandan da yoldaki işaret levhalarına bakıyor aynı zamanda yanınızda
oturanla sohbet ediyorsunuz.

Beyniniz tüm bu işlemleri birbirine karıştırmadan nasıl oluyor da aynı anda gerçekleştirebiliyor?

Bu
fantastik beceri çok uzun zamandır bilim adamlarının kafasını
kurcalıyor. Oysa tam yüzyıldır "zeka"mızın anahtar sözcüğünü zaten
biliyoruz: Nöron, yani sinir hücresi.

Ama... Şimdiye kadar hep
göz ardı edilmiş gliyal hücreler artık beyinle ilgili araştırmalarda
"biz de varız" diyorlar. Bunlardan özellikle de astrositler, yani
yıldız hücreler iletişimde olağanüstü bir rol üstleniyorlar. O derece
ki, bunlar sayesinde beynimiz bir değil iki yoldan bilgi akışını
sağlıyor. Ve bu da her şeyi değiştiriyor.

Astrositler
arasındaki iletişimin önde gelen uzmanlarından, College de France’dan
araştırmacı Christian Giaume, bu yapıyı iki hatlı demiryoluna
benzetiyor. Bu hatlardan biri hızlı trenler için kullanılırken,
diğerinden ise küçük vagonların trafiğinde yararlanılıyor.

Nitekim
sinir yollarında bilgiler astrosit yollarına kıyasla 100 bin kat daha
hızlı akıyor. İki ağ ve iki hız. İşte, kafamızın içinde neler olup
bittiğini anlatacak olan yeni bir saha.

Hem nöron hem astrosit!

Bu
iki hatlı sistem dünyayı algılamamızı, düşünmemizi ya da belleğe
kaydetmemizi nasıl etkiliyor? Beynimiz yapacağı işlere göre mi hangi
yolu kullanacağını belirliyor? Ya da astrosit ağları birbirlerinden
uzak beyin bölgelerinin etkinliklerini eşzamanlı hale getirmekle mi
yükümlüler?

Christian Giaume tüm bu soruların son derece
kışkırtıcı ancak bir o kadar da zor olduğunu, bununla birlikte birkaç
deneyin sır perdesini biraz olsun araladığını belirtiyor. Ancak her
şeye rağmen henüz araştırmaların çok başında olduklarının da altını
çiziyor.

ABD’de de, Illinois Üniversitesi Beckman
Enstitüsü’nden bir grup psikolog 90’lı yıllardan itibaren fareler
üzerinde astrosit deneyleri gerçekleştirmeye başladı. İlk başta, bir
grup kemirgen standard bir hayvan barınağı koşullarında büyütüldü.

Sürpriz sonuç

Daha
sonra ise bu hayvanlar üç gruba bölünerek küçük kafeslerden oluşan,
oynamaları için belki bir tek küçük bir tekerleğin bulunduğu bir alana
yerleştirildi. Bir grupta fareler tek tek kafeslere kondu. İkincisi ise
grup olarak kaldı. Üçüncü gruptakilere gelince, buradaki hayvanlar
çeşit çeşit oyuncakların, merdivenlerin, renkli nesnelerin yer aldığı
adeta bir lunapark görünümündeki bir parka konuldular.

Bir
aylık bir deney süresinin ardından bilim adamları mikroskopta farelerin
beyin lamlarını incelediler ve üçüncü gruptaki farelerde şaşırtıcı
morfolojik farklar belirlediler. Bunların korteks hacmi diğer
hemcinslerine göre daha fazlaydı ve sanki nöronlar gliyal hücreler
tarafından uzaklaştırılmışçasına nöron yoğunluğu daha düşüktü. Başka
bir deyişle, astrositler yeni duruma kolaylıkla uyum sağlıyorlardı!

Hepsi
bu da değil. Bir başka deneyde de bir grup fare bir, iki gün boyunca
yoğun bir akrobasi antrenmanına tabi tutuldu. Diğer grubun ise
rutininde değişiklik olmadı.
Admin
Admin
Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 114
Kayıt tarihi : 10/08/08

http://health100.eniyiforum.net

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz