MERHABA NASIL GİDİYOR ARABA...
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Beyin Kontrolü Nedir?, Ne Elde Edilmek İsteniyor?

Aşağa gitmek

Beyin Kontrolü Nedir?, Ne Elde Edilmek İsteniyor? Empty Beyin Kontrolü Nedir?, Ne Elde Edilmek İsteniyor?

Mesaj  Admin Çarş. Ağus. 20, 2008 11:07 am

Beyin Kontrolü Nedir?, Ne Elde Edilmek İsteniyor?


Dünya
istihbarat örgütlerinin karşı tarafı yönlendirmek için psikolojik
operasyon yapabilmeleri en önemli hedefleridir. İstihbarat örgütleri
özellikle CIA ve MOSSAD bu konuya büyük önem vermektedirler. Bir Çin
atasözü vardır, “Yüz savaş kazanmak hüner değil, hüner savaşmadan
güvenliği sağlamaktır.”
İstihbarat örgütleri bu konuya bilimsel olarak eğilmektedirler. Sürekli çalışmalarla yeni yollar araştırmaktadırlar.
Bugün
MOSSAD’ın CIA’dan daha başarılı operasyonlar yapmasının iki nedeni
vardır. Birincisi, Tevrat’ta Musa Peygamber’e Kenan ilinde casusluk
yapmasının emredilmesi. İkincisi de, ideallerinin yüksek fakat
güçlerinin az olması ve dünya bilim çevresinde önemli etkinliklerinin
olmasıdır.

Tarihte buna örnekler var mı?
Bilinen ilk ve en
önemli psikolojik operasyon örneği Hasan Sabbah’tır. Haşhaşi tarikatı
da denilen bu örgütlenmede kişiler Haşhaşın etkin maddesi Eroinle keyif
duygusuna ve cennet inancına şartlandırılıyor. Hasan Sabbah’a itaat
ederlerse hep böyle yaşayacaklarına inandırılıyorlardı. Böylece intihar
saldırılarını zevkle yapıyorlardı.
1937’de Stalin’in Halk
mahkemelerinde dâvâlıların îtiraflarında bazı kimyasallar kullandığı
bilinmektedir. Hatta Macaristan Kardinalinin de bulunduğu bir dâvâda
dâvâlılar devlete karşı bir tutum aldıklarını birden itiraf etmişlerdi.


Peki durum ahlâki midir?
Kesinlikle değildir. Mamafih,
Dünya Af Örgütü 1992 yılında bir rapor neşretti. Bu durum “İnsanın
zihni yetilerini bozmayı, yok etmeyi, değiştirmeyi hedefleyen sorgulama
prosedürü ahlâki suçtur denildi. Fiziksel işkence sınıflandırması kadar
insanlık dışıdır.” düşüncesi benimsendi.

Hangi yöntemler uygulanıyor?
Klasik yöntem; psikolojik faaliyet, propaganda ve beyin yıkama yöntemidir.
En sık kullanılan yöntem; kimyasal maddeler kullanılarak kişinin düşüncesini etkilemektir.
Son
yıllarda üzerinde çalışan ve durulan yöntem ise elektronik implantlar
yerleştirilerek kişinin beynini uzaktan kumanda ile yönetme
çabalarıdır.

Elektronik yöntemlere geçmeden önce kısaca kimyasal yöntemlerden söz eder misiniz?
Zihin
kontrolü deneylerinde ilk kullanılan madde LSD idi. LSD psikokimyasal
bir maddedir. Alan kişide olağanüstü psikolojik değişimler olur.
Halüsinasyonlar görür, canlı, neşeli, güçlü duygu, düşünme ve
davranışlar içerisine girer. Bu madde beynin ön bölgesinde DOPAMİN
isimli zevk maddesini aşırı salgılamaktadır. Bu maddeyi alan bir kişi
inandığı konuda olağanüstü eylemler gerçekleştirebilmektedir.
İkinci
Dünya Savaşında hem Hitler hem Amerikan ordusu “Amphetamin” isimli
uyarıcı kimyasalı kullanarak askerlerin savaş gücünü arttırmayı
hedeflemişlerdir. Hatta Hitlerin milyonlarca psikoaktif madde
kullanarak ordusunun hareket kabiliyetini çok hızlı hâle getirdiği
bilinmektedir.
İçkisine LSD veya uyuşturucu katan kişilerin kolay intihar ettikleri ve kolay insan öldürdükleri bilinen gerçeklerdir.
Bu
konu da ABD’de gönüllüler, siyahlar ve eşcinseller üzerinde ilginç
deneyler yapılmıştır. Deney yapılan kişilerde akıl hastalıkları,
yaşayanlarda da erken bunama, erken yaşlanma gözlemlenmiştir. Bu konuda
Dr. Armen Victorian’ın kitabında ilginç kaynak ve bilgiler mevcuttur.
Kitabın ismi “İnsan Davranışının Manipülasyonu, Beyin Kontrolüdür.” Bu
kitap Timaş yayınları arasında tercüme edilerek yayınlanmıştır.

Psikiyatride tedavi amacıyla kullanılıyor mu?
Psikiyatrik
uygulamada tanı ve tedavi yöntemi olarak kullanılmaktadır. Narkoanaliz
olarak tanımlanan bu yöntemde kişiye damardan kısa süre etkili
barbibüratlar verilir. Kişi uyku uyanıklık arası bir boyuttadır.
Bilinçaltının üstündeki baskılar aralanır. Kişiyle güven ilişkisi
içinde psikoterapödik ilişki kurulabilirse bilinçaltı duygular,
eğilimler, hatıralar, şartlanmalar ortaya çıkarılır.
İlaçlı hipnoz
da denilebilen bu yöntem kişinin bilinçaltı çatışmalarını analiz edip
onun tedavisini gerçekleştirmek için kullanılır.

Hipnozla beyin yıkamak mümkün müdür?
Hipnoz
bilimsel bir yöntemdir. Kişi hipnotik uykuya geçtiğinde vücut ve beyin
uyur, fakat terapistle, kişi arasında seçici bir algılama alışverişi
kanalı açılır. Böylece kişi yönlendirilir, düşünceleri, duyguları
değiştirilebilir. Psikiyatride hastalıklı düşünceleri yok etmek,
sağlıklı düşünceler kazandırmak, ego gücünü arttırmak için bu yöntemi
kullanıyoruz.
Her bilimsel yöntem gibi hipnozda gösteri malzemesi veya siyâsî amaçla kullanılabilir.
Hipnozda
ilk şart iki tarafın birbirine güvenmesidir. Daha sonra konsantrasyon
gücü artırılır, uygun telkinde bulunulan kişi geçmişine götürülebilir,
beyni yıkanabilir, yanlış şeylere inandırılabilir. Ancak kişiye
hipnozda istemediği şeyi yaptıramazsınız. Bazı kişiler telkine çok
yatkındır, kolaylıkla girerler. Fakat obsesif ve paranoid denilen
güvensiz özelliği fazla olan kişileri hipnotik transa geçirmek çok
güçtür.

Elektromanyetik etkileme mümkün müdür?
Evren
“Radiant Enerji” denilen yayılan bir enerjiden oluşur, gözümüzle
gördüğümüz spektrum bir dalga boyudur. Morötesi ve kızılötesi dalga
boyları gözümüzle görülmez. Ancak röntgen filmlerinden, termal
kameralara, yeraltı su havza haritalarına kadar bir çok alanda
kullanılır.
Her elektrik kaynağı bir radyasyon neşreder. Bazı
radyasyonlar iyonlama yaparak hücre ölümlerine yol açar. Hidrojen atomu
frekansına uygun mikrodalga ile MR gibi beyin tomografileri çekilir.
Mikrodalga fırınlarda ışınların camı geçerek tabak içindeki suyu
buharlaştırdığını biliyoruz.

Mikrodalga ile beyin kontrolü nasıl olur?
Mikrodalga
ile uzaktan gürültü hissi oluşturmak mümkündür. Elektromanyetik ritmik
vuruşlar kişinin başını elektrikli matkapla oyulduğu hissi
uyandırabilir. Çok düşük frekans da (VLF), iyonlamanın olmadığı bir
radyoaktivite ile baş ağrısı, çınlama, sinirlilik, depresyon, hâfıza
kaybı hatta panik duygusu oluşturulabilir.Radyasyonun diş dökülmesi,
kan kanseri, sakat doğumlara neden olduğu yaptığı bilinmektedir.
İyonlanmanın
olduğu radyasyonlar X ışınları Radyum gibi kanser tedavisinde kanserli
hücreleri öldürmek için kullanılır. Bu ışınları uzaktan yönetmek mümkün
olmamakta, fakat mikrodalga kaynağını 1-2 km. uzaktan bir hedefe
yöneltmek mümkün olabilmektedir. Kötü niyetli kişilerin elinde korkunç
bir silah haline dönebilen bir teknoloji insanlık dışı amaçlarla
kullanılırsa insanlığın sonu başlar.

Elektronik parça yerleştirmek mümkün mü?
İnsan davranışını kontrol etmek isteyenler hayvan deneylerinde bunu gerçekleştirmişlerdir.
FM
radyo kanalı ile sinyaller alabilen ve nakledebilen minyatür
elektrotlar hayvan kafasına yerleştiriliyor. Maymunda cinsel
saldırganlık, boğada âniden durma komutu verme deneyleri başarılı oldu.
Yunus balıkları yönetilebildi.
ABD’de beynin elektronik uyarılması
zihinsel özürlülerde ve eşcinsellerde araştırılmıştır. James Olds
isimli araştırmacı beynin hipotalamuş bölgesine elektronik implant
yerleştirerek eşcinselleri kontrol etmeyi başardı. Hastalarda korku,
heyecan, halüsinasyon oluşturarak davranışlarını ödüllendirdi veya
cezalandırdı.
Zihin özürlülere de benzer deneyler yapıldı. Bu
çalışmalar çok tartışıldı. Bilimin iyiliği değil hastanın iyiliği ön
planda tutulması etik kuralına göre çalışmalar durduruldu.
FM
radyo kanalında sinyaller alabilen ve nakledebilen bu uzaktan beyin
elektronik uyarılması ateşli tartışmalara konu oldu. Hatta Fransa’da
her doğan çocuğa kimliğini belirtir elektronik parça yerleştirerek ömür
boyu nerede olup olmadığını izleyebiliriz tezi bile ortaya atıldı.
İnsanın robot gibi tuşlarla kontrol edilmesi çok tehlikeli bir gelişmeydi.
Elektronik
implantı (Stimoreceiver) bulan Dr. Delgado beynin amigdal ve hipokampus
gibi alanlarını canlandırarak neşe, tuhaf duygu, renkli görüntü
gözlemlediğini kayıt ederek kitabında açıkladı.
Radyohipnotik
beyinlerarası kontrol projesi elektronik hipnoz yapmayı amaçlamaktadır.
Bu projede kişiye istemediği şeyler yaptırmak mümkün hale gelecektir.
Tuşlarla kontrol edilen insana ne yaptırılmaz ki!

Elektromanyetik enerjinin biyolojik bilimlerde kullanılması yeni bir gelişme midir?
Bugün
psikiyatride beynin ürettiği sinyalleri kaydederek beyin fonksiyonel
görüntülemesi yapılabilmektedir. Klasik EEG’nin bilgisayar devriminden
sonra analog sinyallerin sayısallaştırılması ile beyin haritası
çıkarılıyor. Beynin hastalıklı çalışan alanlarını görüntüleyebiliyoruz.
Tanı ve tedaviyi güçlendirmek için işe yarayan bir yöntemdir. Hatta
ilaç tedavisinin biyoyararlılığını hasta izlerken görselleştirmiş
oluyoruz.
Elektromanyetik enerjinin tedâvide kullanımı yeni
gelişmelerdendir. TMS denilen bir yöntem ile ilgili araştırmalar hâlen
sürmektedir. Beynin ön bölgesine elektromanyetik uyarı vererek
Depresyonu tedâvi etme projesi Elektroşok tedavisine alternatif olarak
işe yarayacak gibi görünmektedir.

Bir de duyu ötesi algı var. Bu konuda neler söyleyebiliriz?
Birleşik
Devletler parapiskolojik araştırmalara büyük bütçeler ayırmaktadır. Beş
duyuyu kullanmada insanın geçmiş, gelecek ve şimdiki zaman hakkında
bilgi edinmesi çok ilgi çeken bir konudur. Telepati, Durugörü
(Clair-voyance), Altıncı his de denilen bu algılama biçimi hakkında şu
anda bilimsel çalışmalarda sağlam deliller yoktur.
Sesin,
elektromanyetik frekansın, lazerin varlığı başka dalga boylarının
varlığına kanıt olabilmektedirler. Zihni kontrol etmenin, ikizlerin,
anne-çocuk arasındaki uzaktan duygusal etkilenmelerin nasıl olduğu
henüz çözülemedi. Rüya laboratuarlarında telepati yolu ile kavram ve
imaj uyandırıldığının gözlemlenmesi elektronik psikiyatri açısından
devrim niteliğindeki çalışmalardır.
Durugörü veya beden dışı sezgi
denilen bir yöntemde de bazı denekler odada gizlenmiş nesnelerin yerini
tespit etmeyi başarabiliyorlar. “Remote Viewing, remote sensing”
denilen uzaktan görme ve hissetme özelliği olan insanların bunu nasıl
başardıkları bilimsel ilgi alanına girmektedir. Uzaktan görüşün
elektromanyetik işleyişi çözülebilirse insanlığın kaderi
etkilenecektir.
Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz insanın zihninin
uzaktan kontrol edilmesi dünya için sosyal ve politik etkileri çok
fazla oluşacağı gelişmeleri getirecektir

Prof. Dr. Nevzat TARHAN
"Psikolojik Savaş", Timaş Yay, 2003
Admin
Admin
Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 114
Kayıt tarihi : 10/08/08

http://health100.eniyiforum.net

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz